Uzun zamandır yoktum, birileri demiş öldü; şimdi de yazsınlar kral geri döndü 😉
Şaka bir yana benim için oldukça hassas bir konu hakkında yazacağım. Beni tanıyanların çoğu bilir hayatımın çok uzun; yaklaşık 10 senelik bir dönemini kronik depresyon tedavisi görerek geçirdim. Oldukça fazla psikolog, psikiyatr, psikolojik danışman gördüm. Senelerce ataklar halinde göğüs ve ense ağrısı, mide problemleri, yorgunluk, yataktan çıkmak istememe, ağlama krizleri, anlık duygusal tepkilerle boğuştum durdum. Çok çaresiz hissettiğim zamanlar oldu. Bu hastalığı yenmeye olan inancımı çok kez kaybettim. Ama yılmadım. Hiç utanmadan, kendimi sıkmadan çevremdeki insanlara böyle bir rahatsızlıkla savaştığımı açıkça dile getirdim çünkü yardıma çok ihtiyacım vardı. Tabi ki bu durumu çevremde beni aşağılamak, zarar vermek için kullananlar da oldu çünkü saldırıya çok açık bir pozisyonda oluyorsunuz. Sağlıklı bir insan bununla baş edebilecek iken depresyon hastaları bu konuda çok zorlanabiliyor. Hoş onların da sağlık durumlarının çok yerinde olmadığını bu hastalığı yendikten sonra net bir biçimde anladım. Affettim.
SONUNDA BAŞARDIM!!!
Bu sürecin ne kadar zorlu olduğunu en iyi bilenlerden biri olarak en önemli ve uygulamanızı istediğim şey, kilit nokta;
ASLA VAZGEÇMEYİN!!!
Depresyonu nasıl yendiğimi anlatmadan önce, bu konuda profesyonel olmadığımı, sadece kendi hikayemi sizlere de ışık tutabilmek adına şeffaf bir biçimde paylaşmak istediğimi belirtmek istiyorum.
Fark ettim;
İyileşme sürecim öncelikle stresin ve kederin hayatımızda nelere mal olabileceğini tam anlamıyla idrak ettikten sonra başladı. Beynimizin çalışma kapasitesini, doğurganlığımızı , organlarımızı nasıl etkilediğini öğrendikçe dehşete kapıldım.
Daha önce beynin işleyişi ile ilgili olan yazımı okursanız, ona nasıl hakim olabileceğinize dair bazı ipuçları bulabilirsiniz. Bana ciddi ağrılara varacak kadar sorun yaşatan bu organ nasıl çalışıyor öğrenmek, insanları ve kendimi anlamam adına da yardımcı oldu. İşleyişi çözdükten sonra kendi kendime sürekli "iyisin", "mutlusun", "sağlıklısın" gibi kısa telkinler vermeye başladım. Çünkü ne düşünürsek, o düşüncenin beyinde salgılattığı hormonların duygusal etkilerini deneyimliyoruz.
Sosyalleştim;
Sosyal hayatımda daha olumlu ve pozitif düşünen, daha başarılı bulduğum, takdir ettiğim, mentor ve rol model olarak alabileceğim insanlarla iletişim halinde kalmaya özen gösterdim. Kesinlikle aldığım en doğru kararlardan biriydi. Onlardan öğrendiğim ilgi çekici ne varsa dostlarımla paylaştım. Dostlarım da öğrendiklerini benimle paylaşmaya başladı ve adeta bir voltran oluşturduk :) Hatta benim sosyalleşme motivasyonumu sağlayan sistem bu oldu.
Yaşam tarzımdaki hataları bulup, değiştirdim;
Japonların "ikigai" diye adlandırdıkları yaşam felsefesini kendi hayatımda uygulayabilmek adına hayat amacımı araştırdım ve buldum. Bunu yaparken kendimle alakalı sayfalarca soru cevapladım. Yazılar yazdım. İsteklerimi, değerlerimi, kim olduğumu anlamama yardımcı olan bir çalışmaydı. İnanın kendi iç çatışmalarınızı sonlandırabilecek bir çalışma ve bu çalışma yaklaşık iki hafta sürdü.
Evsiz, trans birey, seks işçisi, iş insanı, bilim insanı ile röportaj yaptım. Onlara hayatlarının amacını sorduğumda aldığım cevaplar o kadar çarpıcıydı ki, senelerce depresyondan yakınmamın ve harekete geçmememin çok ciddi bir bencillik olduğunu fark etmemi sağladılar. Sarsıldım. Kendimi devamlı toplum için nasıl bir fayda sağlayabileceğimi düşünürken buldum.
Geleceğimle ilgili plan yaptım;
Amacım doğrultusunda hedeflerimi belirledim. Gelecekle alakalı umutsuzluğumu yenmeme inanılmaz yardımcı oldu! 15 senelik bir kariyer planı yaptım ve bu kariyer planı hayatımı adayabileceğim, ana amacıma hizmet eden bir plan olduğu için azim ve kararlılıkla sürdüreceğim. Zevkle ve şevkle yaşanacak yıllar var artık bekleyen! Mutlaka plan yapın yarına umutla bakarken, anı yaşamak daha keyifli...
Egzersiz yapmaya başladım;
Sabah rutinime egzersiz olarak yürüyüş ekledim. Tabi ilk zamanlar motivasyonum yoktu ama yürüyüşlerime bir köpek dostumu eklediğimde yataktan adeta koşarak çıkıyordum. Hayvanların depresyon ve anksiyete tedavilerinde iyileşme sağladığı bilimsel bir gerçek. Hali hazırda 3 yaşında olan kedimle yürüyüşe çıkamayacağım için ve köpeğim olmadığı için DogGo diye bir mobil aplikasyondan yardım aldım ve bu konuda bana inanılmaz destek oldu. Sayelerinde köpeklerle ilgili de çok şey öğrendim. Siz de isterseniz günlük 45 dakika minik dostlarımızla yürüyüş yapabilir ve terapötik anlar geçirebilir, üzerine bir miktar para da kazanabilirsiniz.
Tekrar kitap okumaya başladım;
Kendimi yeterli görmediğim konular hakkında okuyup, araştırıp kendi belirlemiş olduğum tatmin seviyesine kadar öğrenmeye başladım ve ne kadar da yeterli olduğumu keşfettim. Düşünsenize bir insan tüm bildiklerini bir kitapta topluyor ve siz onu okuyorsunuz. O insanın bütün vizyonunu kendinize katıyorsunuz. Okuduktan sonra yaşadığım tatmini tarif edemiyorum.
Yiyeceklerden yardım aldım;
Beynimi ve ruh halimi olumsuz etkileyebilecek yiyecekler; kafein, alkol, trans yağlar ve yüksek düzeyde kimyasal koruyucu veya hormon içeren gıdalardan olabildiğince uzak durdum. Öğünlerimi atlamadım. Şeker ve rafine karbonhidratları en aza indirdim. B vitaminlerimi artırıp, folik asit ve B-12 gibi takviyeler aldım. Omega-3, ruh halini dengelemede önemli bir rol oynuyor ve beynin motor yağı gibi bir şey. Bende ciddi fark yarattı.
Düşüncelerimi sorguladım;
Ne zaman kendimle ilgili negatif bir düşünceye kapılsam düşüncemi hep yeniden sorgulayarak aslında bu düşüncenin bana değil depresyonuma ait olduğunu fark ettim.
"Bu düşüncenin doğru olduğuna dair kanıt var mı?"
"Bu düşünceye sahip bir arkadaşıma ne söylerdim?"
"Duruma alternatif bir açıdan bakmanın bir yolu var mı?"
Mesela geçirdiğimiz sıkıntılı karantina günlerinde ne zaman kendimi kötü hissedecek olsam; "Bu konuda kontrol sahibi ben miyim?" diye sorduğum an bütün telaşım akışa kapılıp gitti.
Negatif her şeyden uzak durdum;
Güçsüz veya zayıf olduğunuzu düşünüyor musunuz? Durumun umutsuz mu?
Bu tür düşünceler gerçekçi değil. Düşünceleri gerçekten incelediğinizde sizden koşarak uzaklaşırlar. Depresyonunuzu besleyen olumsuz düşüncelerin türünü belirleyin ve bunları daha dengeli bir düşünce biçimiyle değiştirin.
Drama filmleri, dizileri, entrikalar vs. modumu düşürecek ne varsa (insanlar da dahil) hepsinden uzak durdum. Modumda tek bir yön belirledim o da YUKARI :)
Başkaları ile ilgili negatif düşüncelerden de uzak durdum. Ne zaman içimden biri hakkında negatif bir düşünce geçse hemen o insanın olumlu taraflarına odaklanmaya çalışıyorum. Bu bana spiritüel anlamda inanılmaz iyi geldi.
Lütfen ama lütfen hayata sıkı tutunun. Her zaman bana yazabilir, sorularınız varsa sorabilirsiniz. Yeter ki mücadeleye devam edin. Dünya'nın her birimize öyle ihtiyacı var ki, belki siz de bu hastalığı yendikten sonra başkalarının hayatlarına dokunmak istersiniz. Belki de hayat amacınız bu ve bu deneyime aynı sebepten sahip olduğunuzu fark edeceksiniz. Kim bilir :)
Hayatımın şu aşamasında yaşadığım ve tecrübe ettiğim her ne varsa beni tamamlayan deneyimler. Geriye dönüp baktığımda yaşadığım her şeye şükran duyuyorum.
Siz de yapabilirsiniz!
Yeter ki ASLA VAZGEÇMEYİN!
Merhaba Kardeşim;
YanıtlaSilÖncelikle elde ettiğin zafer ve bunu açık gönüllülükle paylaştığın için tebrik ederim.
Yazında ben de kendi adıma çok şey öğrendim ve metni her okuduğumda satır aralarından yeni çıkarımlarım da oluyor.
Yazılarının devamını ve daha çok kişiye ulaşmasını dilerim.
Başarılar, saygılar
Yorumunuzla beni o kadar mutlu ettiniz ki defalarca okudum :) Teşekkür ederim!
Sil